ARSLANCA - SALMANKAS KÖYÜ'NÜN
TARİHİ
KISA BİLGİLER
Konum: Araklı –
Bayburt yolu üzeri. 60. Km’de yer alır.
Telefon Alan Kodu: 0462
(Trabzon’un alan kodunu kullanır.)
Yükseltisi: 2140
metre dolaylarında.
Köyün eski adı Salmankas'tır.
Köy, sınırları içinde bulunan Salmankas Geçidi'yle aynı adı
paylaşır.
KÖYÜN ADININ ANLAMI:
Salmankas sözcüğünün kökeni
hakkında farklı görüşler mevcuttur.
Bir görüşe göre: Salaman-gas
kelimesinin Arapça-Farsça karışımı bir kelime olduğu "sisin daralıp
yoğunlaştığı, dumanın toplanıp dağıldığı yer" anlamına geldiği görüşünün
yanı sıra Rumca kökenli bir kelime olduğu da ileri sürülmektedir.
Tarihçi yazar Mehmet Bilgin’e
göre: Salmankas ismi Oğuzların Peçenek Boyu'yla alakalıdır. SALMA kelimesi
Oğuzların Peçenek boyu ile ilgilidir. Tarihçi yazar Mehmet Bilgin Doğu
Karadeniz Tarihi adlı kitabında: ''Bir diğer Peçenek ismi olan Salma ,
Karadeniz bölgesinde şahıs ismi olarak kullanılırdı. Ayrıca Salma ismi bir köy
ve bir dağ geçidi ismi olan Salmankas olarak karşımıza çıkıyor.''
şeklinde bir açıklamada bulunmuştur.
Araştırmacı Yazar Güngör
Üçüncüoğlu’na göre: Salmankas isminin kökeni Oğuzların Peçenek boyu
ile ilgildir. Karadeniz'in kuzeyindeki Don Nehrinin kenarında SALMAKOAİ isimli bir
Peçenek kalesi mevcuttur. İsim Türkçe kökenli olup Oğuzların Peçenek boyuyla ilişkilidir.
Köyün adı 1954 yılında ‘’Arslanca’’
olarak değiştirilmiştir.
BURAYA TIKLAYARAK KÖYÜN ADI İLE
İLGİLİ DERİN BİLGİ EDİNEBİLİRSİNİZ: https://arslancakoyu.blogspot.com/2018/11/koyumuzun-adi-hakkinda.html
TARİHÇE
EN ESKİ KAYITLAR
Tarihi belgelere ve verilere
bakıldığında, köyün bulunduğu bölge ile ilgili ulaşılabilen en eski kayıtlarda
Salmankas adına rastlanamamaktadır. Nitekim 1530 yılındaki Osmanlı tahrir kayıtlarında,
Yağmurdere Nahiyesi'nin 15 karyeden (köyden) oluştuğu görülmektedir. Bu köyler;
Bandırlak, Bendamil, Boğalu, Çorak, Ekiz, Filis, Geçitkışlak, İncesu, Mağara,
Pingal, Şephane, Uzundut, Yapaz, Yuval-i Ulya ve Yuval-i Süfla köyleridir. Ancak
bu kayıtlarda Salmankas ismi bulunmamaktadır. Bu durum, köyün o tarihlerde henüz
kurulmamış olduğunu gösteriyor olabilir. Zira Osmanlı tahrir kayıtları
incelendiğinde kimi yer ve köy adlarının zaman içerisinde kayıtlardan silinerek
yenilerinin eklendiği görülmektedir. Ayrıca köylüler arasında söylenildiğine
göre de köy, çok eski tarihlerde kurulan bir yer değildir.
KÖYÜN KURULUŞUNA İLİŞKİN
BİLGİLER VE SÖYLENTİLER
Köylülerin söylentilerine göre
köy, Of, Sürmene ve Araklı bölgelerinden gelen kişiler ve aileler tarafından
daha sonraki süreçlerde kurulmuştur. Salmankas’ı kuranların ‘’Davut’’ ve ‘’Süleyman’’
dede denilen iki kardeş olduğu ya da bu iki kardeşin buraya gelip yerleşen ilk kişiler
olduğu söylenmektedir. Yine sözlü anlatımla köylülerden elde edilen bilgilere
göre: Bu iki kardeşin bir diğer kardeşleri olan ‘’Bayraktar’’ adındaki
kardeşleri Sürmene’de vurgun sonucu ölmüş ve diğer iki kardeş de oradan
ayrılarak bugünkü Salmankas’ın olduğu yere gelerek bu köyü kurmuşlardır. Bugün
köyde ‘’Davutoğulları’’ ve ‘’Süleymanlılar’’ olarak bilinen ailelerin/sülalelerin
bulunması bu bilgileri doğrulayabilecek niteliktedir. Yine köydeki büyüklerden
edinilen sözlü bilgilere göre köye Of ve Sürmene bölgesinden aileler gelerek
yerleşmiştir. Köydeki kimi aile ve sülale adlarının Of-Sürmene bölgesinde de
aynen bulunması bu bilgiyi güçlendirmektedir. Örneğin Salmankas’ta yer alan ‘’Şatıroğlu,
Gedikoğlu’’ gibi sülale adlarına Of-Sürmene bölgesinde de rastlanmaktadır.
Ayrıca köye Bayburt taraflarından gelerek yerleşen ailelerin olduğu da bilinmektedir.
Ayrıca aynı şekilde bir zamanlar
Salmankas’ın bir mahallesi iken 1954’te ayrı bir köy niteliğini kazanan
Örenler’de de Of ve Cimil/ Rize bölgelerinden gelen aileler olduğu
bilinmektedir.
SALMANKAS ADININ GEÇTİĞİ EN ESKİ
BELGE
Salmankas’ın adının geçtiği en
eski belge, 1870 yılı Trabzon Salnamesi’dir. Bu salname yani yıllıkta Salmankas:
Trabzon Vilayeti, Gümüşhane Sancağı, Yağmurdere Nahiyesi, Salmankas Karyesi
(köyü) şeklinde yer almaktadır.
1876 Trabzon Salnamesine göre Salmankas'ta
45 nüfus, 85 hane, 65 inek, 30 öküz, 22 at, 43 keçi, 511 koyun vardır. Küçükbaş
hayvanlardan 1662 kuruş vergi alınmıştır. 4422 kuruş da aşar vergisi
alınmıştır. Ayrıca Salmankas o devirde Yağmurdere nahiyesi içerisinde 3288
kuruş ile en fazla vergi veren köydür.
1875 yılında Salmankas, Gezge,
Filas, Kavlatan, Alçakdere ve Boğalı’dan oluşan 6 köyün Bayburt’a bağlanması
gündeme gelmiştir. Ancak bu köylerin halkı bunu istemediğinden bu köyler
Bayburt’a bağlanmamıştır. Kaynak: (Yunus Özger 19. YY da Bayburt
isimli doktora çalışması/ Tozlu, 19. Yy'da Gümüşhane, s.27.)
Rus işgaline ilişkin köylülerden
elde edilen bilgiler ise, Rus işgali esnasında Ruslar tarafından köyde bir evin
karargâh olarak kullanıldığı ve sivil halka herhangi bir ciddi zarar
verilmediği yönündedir. Kimi köylülerin, Ruslar tarafından kesilip yenilmesin
diye ineklerini mağaralara sakladığı da yine aktarılan bilgiler arasındadır.
Köyde Trabzon Köprübaşı ilçesinden bir adet şehidimize ait kabir de bulunmaktadır.
1935 yılında köyün nüfusu 441
kişidir. 206 erkek. 235 kadından oluşmaktadır.
Köye ilişkin eski kayıtlardan
birisi de 12/07/1935 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk’ün imzasını taşıyan bir resmî
belgedir. Bu belge ile birlikte köyden birtakım kişi ve aileler arazi sağlanmak
suretiyle Erzincan’ın Çayırlı köyüne iskân edilmiştir. Bu arşiv kaydı Devlet
Arşivleri’nde bulunmaktadır.
KÖYDEKİ ESKİ YAŞANTI TARİHİ
Köyde yaşlılardan elde edilen
bilgilere göre köyde eskiden dini eğitim veren bir medrese bulunmakta ve köy
halkı burada dini eğitimlerini almakta idi. Medrese binası olarak kullanılan
yer bugün bir depo/ süt odası olarak kullanılmaktadır. 1952 yılında Salmankas’a
bir ilkokul yapılmıştır. Okul binası günümüzde hala sapasağlam durmaktadır. Bu
okul binası 2016 yılında bir yangın geçirmiş ve daha sonra köy derneği
tarafından Salmankas Köy Konağı olarak yeniden düzenlenerek köyün hizmetine
sunulmuştur. Okul binasının içinde ayrıca bir adet lojman ve köy muhtarlık
odası da bulunmaktadır.
Köyün karşısında yer alan Örenler
Köyü de 1954 yılına kadar Salmankas’ın bir mahallesi iken Örenler, 1954
yılında köy tüzel kişiliği kazanarak ayrı bir köy olarak ayrılmıştır. 1970’li
yıllarda köylüler, başta İstanbul olmak üzere Trabzon, Erzincan illerine göç
etmeye başlamıştır. Bugün köylülerin çok büyük bir kısmı İstanbul Bağcılar’da
yaşamaktadır. Köy derneği de İstanbul'un Bağcılar ilçesinde bulunmaktadır.
Ormana 4 km uzaklıkta olan
Arslanca köyü, 1985 yılında Orman köyü vasfından istenmeyerek çıkarılmıştır.
Akçaabat’ın köylerinden tütüncülerin köye gelerek tütün sattığı bilgisi
aktarılmıştır. Köylüler eskiden özellikle Of ve Rize’ye çalışmaya gitmiş ve çay
toplayarak, inşaatçılık yaparak geçim sağlamışlardır.
2002 yılı nüfus sayımında
Arslanca köyünün nüfusu 189 kişidir. 2002 yılında büyük baş hayvan sayısı 114
adet küçükbaş hayvan sayısı 579 olarak görülmektedir. 52 adet arı kovanı
bulunan Arslanca köyünde üretilen şifalı bal olduğu bilinmektedir.
MAHALLELER VE SÜLALELER
Şatıroğlu Mahallesi, Orta
Mahalle, Gedikoğlu Mahallesi ve Kale Mahallesi olarak sayılabilecek 4
mahalleden oluşmaktadır.
Davutoğluları: Kılınçarslan,
Yavuz, İder ve Davutoğlu olarak dört soyadına ayrılmıştır.
Şatıroğluları: Ertürk, Alsaç ve
Şatıroğlu olarak üç soyadına ayrılmıştır.
Gedikoğluları: Gedik ve Taş
olarak iki soyadı olmuştur
Bekiroğluları: Yıldırım ve Çelik
olarak onlarda iki soyadı almışlardır
Bedükoğulları köydeki arazilerini
tamamen satarak Bayburt ve Erzincan’a göç etmişler yeni soyadları Yıldız ve
Duran olarak bilinmektedir.
Davut ve Süleyman’ın kardeş
oldukları bilinen Süleyman oğulları: Doğan soyadını almış Doğan soyadlarını
sürdürmektedirler
Mavioğulları: ise Demirkıran
soyadını alarak bu soyadlarıyla devam etmektedirler.
Hemen karşısında yer alan ve
1954' kadar Salmankas'ın bir mahallesi olan Örenler köyü ise tahminen 250-300
yıl önce kurulmuştur .Köye ilk gelen sülaleler Rize ilinin İkizdere
ilçesinin Cimil köyünden (eski soyadı Demir şimdiki Durmuş olan) Alioğulları
başka bir söylentiye göre Rize diğer rivayete göre Trabzon Of’tan göç ettiği
sanılan Okur soyadındaki kişiler köyün ilk sahiplerindendir. Sonra Çelikler
Başlar, Ezberler, Gündoğdular, Canlar ve diğerleri göç etmiştir.
Örenler Köyü muhtarlık olup
Salmankas'tan ayrılırken Salmankas köyünün de ismi Arslanca olarak
değiştirilmiştir...
Köyün belli başlı aileleri : Davutoğluları,
Gedikoğluları, Şatıroğluları, Süleymanoğulları, Mavioğluları... olarak
sayılabilir.
1970 sonrası İstanbul başta olmak
üzere yoğun göç vermeye başlamıştır
2009 yılında 74 mesken konut
bulunan Arslanca köyünün dört mahallesinde dört adet çeşme bulunmaktadır.
Dağların zirvelerinden getirilen içme suyu her evin içerisinden akmaktadır.
1952 yılında yapılan ilk öğretim okulu bulunmaktadır. 1970 yılında yenilenen
güzel bir de camisi vardır.
1876 TRABZON SALNAMESİNDE
SALMANKAS'A AİT VERİLER
1876 Trabzon Salnamesine göre Salmankas'ta
45 nüfus, 85 hane, 65 inek, 30 öküz, 22 at, 43 keçi, 511 koyun vardır. Küçükbaş
hayvanlardan 1662 kuruş vergi alınmıştır. 4422 kuruş da aşar vergisi
alınmıştır. Ayrıca Salmankas o devirde Yağmurdere nahiyesi içerisinde 3288
kuruş ile en fazla vergi veren köydür.
COĞRAFYA
Gümüşhane merkezine 90 km
uzaklıktadır. Trabzon Araklı'ya 64 km ve Bayburt'a 60 km uzaklıkta bulunan
köyün Gümüşhane ile ilişkisi resmiyetten öteye gidememektedir. Sınır
köylerindendir. Dolayısıyla kültürel altyapı olarak Trabzon’a yakındır.
Tapu sınır kayıtlarında Salmankas
yeni adıyla Arslanca köyü sınırları söyle sıralanmaktadır: Doğudan:
Gezge Köyü, Çakır Ali Tepesi, Seller Boğazı, Vız Vız Tepesi, Karpuz Kaya,
Hanege Boğazı,
Güneyden: Nehr-i Çayır,
Eski Hanlar, Yeni yurt Boğazı;
Batıdan: Sultan Çayırı
Boğazı, Köy Irmağı, Orta Yol, Mezarlık, Keşan Yolu, Erikli Yaylası Başı;
Kuzeyden: Gezge Meşesi,
Macar Çayırı, Harmancık Düzü, Eşek Taşı, Çevirmelerden iki kelif, Hanefi yatak
sırtı üstündeki Keşan yolu olarak bilinmekte ve mahalli idareler müdürlüğünde
de kayıtlar bu şekilde görünmektedir.
Trabzon Araklı'ya 64 km
uzaklıktadır. Denizden 2130 metre yükseklikte olan köy merkezi, rakım 2280 de
olan Salmankas Geçidi'ni sınırlarında barındırmaktadır.
Ormana 4 km uzaklıkta olan
Arslanca köyü 1985 yılında Orman köyü vasfından istenmeyerek çıkarılmıştır.
Kısmı arazilerinde Kuşburnu, yaban fındığı, yaban eriği, ligarba, meşhur yayla
çayı görülmektedir.
Bu şirin yayla köyü ilkbahar
aylarından sonbahara kadar cıvıl cıvıl, neşeli ve yaylalarıyla birlikte çok
hareketlidir.
Ülkemizin dört bir yanına göç
etmiş olan Arslancalıların akrabalık komşuluk ve dostluk bağları devam
etmektedir bu akrabalık, komşuluk ve dostluk bağlarının daha güçlenmesi için
1991 yılında İstanbul’un Bağcılar ilçesinde yoğunlukta olan köylülerin birlikteliklerinin
devam etmesi için Arslanca Köyü Sosyal Yardımlaşma, Kalkındırma, Kültür ve
Turizm Derneği'ni Kurmuşlardır.
2009 yılının İlkbaharında Dernek
ve köylülerin kendi imkân ve katkılarıyla 4500 adet çam ağacı ve huş ağacı
fidanı dikilmiştir. Köylülerin emekleriyle oluşturulan bu ormana SALMANKAS
KÖYÜ ŞEHİTLER ORMANI adı verilmiştir.
Denizden 2130 metre yüksekte olan
Arslanca köyünde doğup yaşayan insanların büyük arzuları: Araklı, Bayburt
yolunun bir an önce bitirilmesi Arslanca köyünün ve yaylalarının eski
güzelliklerine kavuşmasıdır. Köylerini ve köyün yaylasındaki güzel taş duvar
evlerini yeniden imar edilerek eskiden olduğu gibi o ihtişamlı günlerini
yeniden yaşamasıdır.
KÜLTÜR
Ağız, gelenek/görenekler,
kültürel altyapı bakımından Trabzon'a daha yakındır. Dilde Doğu Karadeniz
Bölgesi'nde olduğu gibi Rusça, Rumca ögeler bulunur.
Halk oyunu horondur. Çalgısı
kemençedir. Eskiden kaval da çalınmıştır. Tipik bir Trabzon köyünü andırır,
kültürel olarak. Köylülerden edinilen bilgilere göre eskiden Salmankas’ta tipik
bir düğün türkü söylenerek horon oynanması şeklinde olmakta idi. Köyde Ziya
adında bir kemençeci olduğu ve atma türküler atıldığı ve bu şekilde insanların
horonlar oynadığı aktarılmıştır. Ayrıca köyde eskiden kaval çalındığı da
aktarılmıştır. Köyde Türkçeden başka bir dil bilinmemekte ve konuşulmamaktadır.
Gündüzleri dini eğitim verilen
medresede Köylüler akşamları toplanarak ‘’kamçı’’ adı verilen oyunu oynayıp
eğlenirdiler. Bu şekilde sosyalleşip, eğlencelerle vakit geçirdikleri
aktarılmıştır.
Köyün eski giyim kuşamına bakacak
olursak aktarılana göre erkekler ZIPKA denilen pantolon giyer ve kadınlar ise
keşan ve peştamal giyerdiler.
Yemek kültürü Karadeniz/ Trabzon
yöresinin yemekleriyle aynıdır, Muhlama, Dönme kuymağı, Lahana sarması, Arpa
pilavı, Kavut haşlaması, Lapa, fırında patates közleme vb. meşhur olanlarıdır.
Tandır Ekmeği, Kete, Peynirli
Gazinti, gibi hamur işi çeşitleri bulunmaktadır.
EKONOMİ
Köyün ekonomisi tarım ve
hayvancılığa dayalıdır. Salmankas köyünün başlıca gelirini yağ, peynir, yün ve
çorap oluşturmaktadır. Çorap köylünün istihdamına yetecek miktarda
yapıldığından yağ, peynir ve yün Gümüşhane ve Trabzon’a gönderilmektedir.
Arslanca Köyü ve yaylaları, meşhur Trabzon tereyağının üretildiği önemli
Merkezlerden de biridir. Eskiden köylülerin ağaç satarak geçim sağladığı da
bilinmektedir. Köylüler eskiden özellikle Of ve Rize’ye çalışmaya gitmiş ve çay
toplayarak, inşaatçılık yaparak geçim sağlamıştırlar
ALTYAPI BİLGİLERİ
Köyde, ilköğretim okulu vardır
ancak kullanılamamaktadır. Köyün içme suyu şebekesi dağlardan getirilen suyla
sağlanmıştır. Kanalizasyon şebekesi 2006 yılında köylünün kendi gayretleriyle
yapılmıştır. PTT şubesi yoktur ancak PTT acentesi vardır. Sağlık ocağı ve
sağlık evi yoktur. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol belli bir bölümde asfalt
diğer bölümlerde toprak olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır. Elektrik
bağlantısı da Trabzon’un Araklı ilçesinden sağlanmaktadır.
İKLİM
Köyün iklimi, Karadeniz iklimi
etki alanı içerisindedir. Karadeniz ikliminden Karasal iklime geçiş sahasının
başlangıcında yer alır. Dolayısıyla Karadeniz ikliminin etkisi daha fazladır. Endemik
çiçek türlerine rastlanır. Otsu bitkiler yoğunluktadır. Ağaç yetiştirmeye
elverişli değildir. Köylü kendi ihtiyacına yetecek miktarda lahana, patates
ekimi yapar. Gizemli bir armut ağacına sahiptir.
NÜFUS
Köyde 1990’lı yıllardan itibaren
kışları ikamet eden bulunmamaktadır. Dolayısıyla nüfus verileri bize köyün
nüfusu ile ilgili sağlıklı veriler sunmamaktadır. Köylüler İstanbul, Araklı/
Trabzon ve Erzincan gibi yerlerde yaşamaktadırlar. 1935 yılında köyün nüfusu
441 kişidir. 206 erkek ve 235 kadından oluşmaktadır. 1876 yılına ait Trabzon
Salnamesinde ise köyün nüfusu 45 kişi olarak görülmektedir. 1985 yılında ise
163 kişi olarak görünmektedir.
MUHTARLAR
Köyün muhtarı 2014'ten bu yana
Coşkun Doğan'dır.
Seçildikleri yıllara göre köy
muhtarları:
2014- Coşkun Doğan
2009- Recep Ali Kılınçarslan
2004- Selahattin Ertürk
1999- Zeki Yıldırım
1984- Ali Doğan
1979- Mustafa Davutoğlu
1974- Mustafa Demirkıran
1970- Süleyman Ertürk
1965- Hamit Doğan
1960- Yakup Ertürk
1950- Şükrü Kılınçarslan
1935- Şatıroğlu Mahmut
1920- Davutoğlu Mehmet
YAYLALAR
Bir yayla köyü olan -Salmankas-
Arslanca köyüne bağlı 7 adet yayla bulunmaktadır.
Köyün kendi yaylası olan
Salmankas yaylasında eskiden Araklı, Yomra ve Arsin’den vatandaşlar yaylacılık
yapmakta idi. Günümüzde ise oldukça küçülen ve yalnızca birkaç kelif ve yeni
beton evden oluşan yaylada Salmankaslılar ve Akçaabatlı koyuncu bulunmaktadır.
1.B. Çimen yaylası,
2.K. Çimen-Gıran yayla,
3. Zuvas yaylası,
4. B. Balahor Yaylası,
5.K. Balahor yaylası,
6. Nebiyurt yaylası ve
7.Çatalçayır yaylası olarak
bilinmektedir.
Köylülerin kendileri kullandığı
yayla ise -Salmankas- yaylası olarak bilinmektedir. Bugün Salmankas yaylasında
birkaç eski kelif denen yayla evi ve birkaç yeni ev harici bir de Akçaabatlı
koyuncu bulunmaktadır. Salmankas yaylası eski hareketli günlerinin aksine sakin
ve ıssız bir yer haline gelmiştir denebilirç
KÖYÜN FOTOĞRAFLARI